Son Hukuki Düzenlemeler Işığında İhracat Bedelinin Türkiye’ye Getirilmesi
İHRACAT BEDELİ KAVRAMI
İhracat kısaca bir malın veya değerin yürürlükteki İhracat Mevzuatına uygun şekilde fiili ihracatının yapılması ve kambiyo mevzuatına göre bedelinin ( Bedelsiz ihracat hariç ) yurda getirilmesini ifade eder.
Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedeller, genel olarak ihracat bedelleri olarak tanımlanır. İhracat bedelleri yapılan fiili ihracatın ardından ihracatçılar tarafından yurda getirilmektedir. Bu getirme işlemi kanuni düzenlemelerde yer alan belli usul ve esaslar dahilinde gerçekleştirilmektedir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 11.8.1989 tarih ve 20249 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 8. Maddesi uyarınca; ihtiyaç duyulması halinde ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulunun bu kararında yer alan yetkiye binaen ihracat bedellerine ilişkin çeşitli kanuni düzenlemeler yapılmıştır.
İHRACAT BEDELİNE İLİŞKİN KANUNİ DÜZENLEMELER;
İhracat bedellerinin yurda getirilmesinin zorunluluğu zaman içerisinde birçok değişikliğe uğramıştır. Bu değişiklikleri kronolojik olarak incelersek : İhracat bedellerinin tahsili ile ilgili düzenleme 89/14391 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda düzenlenmiştir. Bahsi geçen karar gereğince 1989 yılından 2008 yılına kadar 19 yıllık süreçte ihracat bedellerinin yurda getirilmesi zorunlu tutulmuş iken, 08.02.2008 tarihinde anılan 89/14391 sayılı Karar’la yapılan değişiklik ile ihracat bedellerinin yurda getirilmesindeki tasarrufu serbest bırakılmıştır.
Bahsi geçen karar değişikliğe uğramadan önce ihracat bedellerinin yurda getirilmesi belli şart, zaman ve miktarlara (Gümrük Beyannamesi bazında 100.000 USD) bağlanmış idi. Bu usul ve şartlara uymamanın cezası ise kambiyo suçu gibi müeyyideye bağlanmıştı. Ancak bu düzenlemeyle beraber ihracat bedelleri üzerinde tasarruf tamamen serbest bırakılmıştır. Ancak bu serbestlik sınırsız bir serbestlik anlamına gelmemektedir. Zira bu konuda değişiklik yapmaya yetkili kurum olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı gösterilmiştir. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ Madde 4’te “(4) Dış ticaret mevzuatı hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen mal ihraç ve ithalinde, tarafların aynı kişiler olması ve ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla, mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubuna ilişkin esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenir.” denmektedir. Nitekim bahsi geçen karar Hazine Müsteşarlığı, Banka Kambiyo Genel Müdürlüğü ve Merkez Bankası’nın çıkartmış oldukları genelgelerle sık sık değişikliğe uğramıştır.
Ancak bu serbesti 4 Eylül 2018 tarihine kadar devam etmiş, ve aynı Karar’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dayanılarak, 04.09.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2018-32/48 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) ile ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlenmiştir. Diğer bir ifadeyle, yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra ihracatta kambiyo takibi tekrar başlatılmıştır.
Bakanlık tarafından ilk olarak 4 Eylül 2018 tarihli ve 30525 sayılı resmi gazetede yayınlanmış olan Türk parası Kıymetini Koruma Hakkında Karara İlişkin 2018-32/48 Numaralı Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) düzenlenmiş ve yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme ile ihracat bedellerinin Türkiye’ye getirilme yöntemi, bedelin getirileceği azami süre , özellikli ihracat hallerinde azami getirme süresi, bedelin hangi para birimi üzerinden getirileceği, ihracat yapanın ve ihracata aracılık eden bankanın yükümlülükleri gibi birçok husus hüküm altına alınmış olup genel olarak ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Bu düzenlemenin ardından 31 Aralık 2019 tarihli 30995 sayılı resmi gazetede yayınlanmış olan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) (Tebliğ No: 2018-32/48)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2019-32/56 Numaralı Tebliğ düzenlenmiş ve yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme ile 2018-32/48 numaralı tebliğde birçok değişiklik yapılmıştır. Aşağıda ele alınan değişiklikler incelendiğinde görüleceği üzere 2019-32/56 numaralı tebliğ ile ihracatçıların ihracat bedellerini yurda getirmeleri kolaylaştırılmaya çalışılmıştır.
31 ARALIK 2019 TARİHİNDE YÜRÜLÜĞE GİREN 2019-32/56 NUMARALI TEBLİĞ İLE GETİRİLEN DEĞİŞİKLİKLER
1-) İhracat Bedelinin En Az %80’inin Satılması (DAB’a Bağlanması) Zorunluluğu Kaldırılmıştır. -32/48 numaralı tebliğin 3. Maddesinin 1. Fıkrasında yer alan ‘’ihracat bedellerinin en az %80’inin bir bankaya satılması zorunludur. ‘’ ibaresi kaldırılarak ihracat bedellerinin DAB’a bağlanması zorunluluğu kaldırılmıştır. Yine aynı tebliğin 5. Maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yapılan değişikliklerle özellikli ihracatlar bakımından da DAB zorunluluğu kaldırılmıştır.
Bundan böyle ihracat bedelinin ihracat tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirilmesi yeterli olacak. Tebliğin getirdiği en önemli değişiklik, ihracat bedelinin en az %80’inin satılarak Döviz Alım Belgesine bağlanması şartının kaldırılması olmuştur. Tebliğin 1. 2. Ve 3. Maddeleriyle yapılan düzenlemeye göre, ihracat bedellerinin belirtilen süre içinde yurda getirilmesi yeterli olup, DAB zorunluluğu kaldırılmıştır. Böylece; 180 gün içinde, özellikli ihracat bedellerinin ise 365 gün içinde yurda getirilmesi yeterlidir.
- “Banka Ödeme Yükümlülüğü (BPO)” İhracat Bedellerinin Yurda Getirilmesi (Ödeme Şekilleri) Yöntemlerinden Biri Olarak Kabul Edilmiştir: -32/48 numaralı tebliğin 3. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan ihracat bedeli ödeme yöntemlerine bir yenisi daha eklenmiştir. Banka Ödeme Yükümlülüğü (BOP) olarak adlandırılan bu yöntem hem alıcı hem de ihraç eden için güvence oluşturmakta olup bedelin yurda getirilmesi aşaması bakımından da ihraç edene önemli kolaylıklar sağlamaktadır.
BPO, verilerin elektronik ortamda başarılı bir biçimde eşleşmesi veya eşleşmezliklerin kabulü şartı altında belirli bir tutarı ödemeyi içeren, bir yükümlü bankanın (alıcının bankası) bir lehtar bankaya (satıcının bankası) verdiği geri dönülemez ve bağımsız bir taahhüttür.
Mal mukabili ödemelerdeki riski azaltmak için sunulan bu servis; hem satıcı hem de alıcı için güvence oluşturmakta olup; akreditif gibi, alıcının bankası satıcının bankasına şartlı garanti sunmakla birlikte, akreditiften farklı olarak bankalarca evrak incelemesi yapılmamakta ve işlemler hızla gerçekleşmektedir.
- Beyan Edilen Döviz Cinsinden Farklı Bir Dövizin Getirilmesi Mümkün Hale Geldi: -32/56 No’lu tebliğ ile getirilen diğer bir değişiklik ise ihracat bedelinin döviz cinsine ilişkindir. Yapılan değişiklik ile Türk parası veya döviz üzerinden yapılacağı beyan edilen ihracat karşılığında farklı bir döviz cinsinin getirilmesi mümkün kılınmıştır.
- Bankaların İhracat Bedellerini Mahsup İşlemlerinde Kullanma Yetkilerine Kısıtlama Getirilerek, İthalat ve İhracat İşlemlerinde Mahsuplaşma Hazine ve Maliye Bakanlığı Tarafından Belirlenecek Usul ve Esaslara Göre Yapılması Mümkün Olacak: –32/48 No’lu tebliğin 7. Maddesine şu fıkra hükmü eklenmiştir: ‘’(4) Dış ticaret mevzuatı hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen mal ihraç ve ithalinde, tarafların aynı kişiler olması ve ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla, mal ihraç ve bedellerinin bankalarca mahsubuna ilişkin esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir. Bu yeni hükümden anlaşılacağı üzere aynı taraflarca yapılan mal ihraç ve ithali işlemlerinde ihraç ve bedellerin bankalarca mahsup edilmesi yetkisi bankalardan alınmış olup bakanlıkça yapılacak düzenlemelerle mahsup işlemlerinin usul ve esası belirlenecektir.
- İhracat Bedelinin Yurda Getirilmesinde Bankalar Tarafından “İhracat Bedeli Kabul Belgesi” Düzenlenecek: Maddesine eklenen yeni hüküm ile ihracatçılara ihracat bedellerinin yurda getirildiğine dair bankalarca düzenlenecek İhracat Bedel Kabul Belgesi verileceği düzenlenmiştir. Bu belge bedelin kanuna uygun olarak getirildiğini belgeyle kanıtlama işlevi görecektir. Bankalara getirilen ihracat bedelinin bozdurulması zorunlu olmadığından, ihracat bedelinin süresinde yurda getirildiği ve mevzuata uygunluğunun tevsiki için bankalarca “İhracat Bedeli Kabul Belgesi” düzenlenecek ve ihracat hesabının kapatılması bu belgeye göre yapılabilecektir.
Ayrıca Geçici Madde 1’e göre; ihracat bedellerinin takip edileceği bilgi sistemi Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygulamaya alınana kadar “İhracat Bedeli Kabul Belgesi” yerine bankalarca Döviz Alım Belgesinin kullanılması mümkündür. 2019-32/56 No’lu tebliğde ihracat bedellerinin takip edilebileceği bilgi siteminin Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygulamaya alınana kadar İhracat Bedel Kabul Belgesinin yerine Döviz Alım Belgesinin bankalarca kullanılabileceği geçici madde ile hüküm altına alınmıştır.
- Mücbir Sebeplerin Devamı Hallerinde Hazine ve Maliye Bakanlığı Tarafından Yapılacak İnceleme Sonucuna Göre Hesaplar Kapatılabilecek: düzenlemeler uyarınca ihracat hesabının kapatılması için ihraç bedelinin kanunda öngörülen azami süre içerisinde ve kanuna uygun olarak yurda getirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte 2018-32/48 No’lu tebliğde sayılan mücbir sebeplerin varlığı halinde ve devamı müddetince Vergi Dairesi Müdürlüğü veya Başkanlığınca altışar aylık dönemler itibariyle ihracat bedellerinin yurda getirilmesi için ek süreler verilmektedir.
Tebliğde yapılan değişiklik ile 24 aylık ek sürenin sonunda mücbir sebebin devamı belgelendiği takdirde ihracat hesabının kapatılması için bakanlığa talepte bulunulabileceği ve bu talebin bakanlıkça değerlendirilerek sonuçlandırılacağı hüküm altına alınmıştır.
- İhracat Bedellerinin Yurda Getirilmesinde “Haklı Durum” Kavramı Getirildi: Maddesine 3. Fıkra olarak eklenen hüküm uyarınca mücbir sebep olmayıp ihracat bedelinin yurda getirilmesine engel olan haklı durumların bulunması hallerinde bu durumların belgelerle tevsiki koşuluyla Vergi Dairesi Başkanlığı veya Müdürlüğünce haklı durum olarak değerlendirilebileceği düzenlenmiştir.
Bu hüküm ile ihracat bedelini çeşitli sebeplerle kanunda öngörülen süre içerisinde yurda getiremeyen ihracatçıların korunması amaçlanmıştır.
- Her Bir Gümrük Beyannamesi İtibarıyla 30.000 USD’ye Kadar Olan İhracatlarda Bedelin Yurda Getirilme Zorunluluğu Kaldırılmıştır: 10 maddesinin 1. Fıkrası değiştirilmiş, 30.000 ABD dolarına kadar olan ihracat bedelleri bakımından Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce terkin suretiyle ihracat hesabının kapatılacağı koşulu kaldırılmıştır.
Tebliğde yapılan değişikliğe göre 30.000 ABD doları veya daha azı tutarındaki ve beyan 30.000 ABD dolarını aşsa bile yurda getirilemeyen tutarın 30.000 ABD dolarına eşit veya daha az tutardaki ihracat bedellerine ilişkin tüm beyannameler bankalarca terkin edilecektir.Bu madde kapsamında yapılacak terkin işlemlerinin, 90 günlük ihtarname süresi içerisinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince gerçekleştirilebileceği belirtilmektedir.
- İhracat Bedellerinin Yurda Getirilmesine İlişkin Tebliğde Yer Alan Uygulama Süresi Kaldırıldı:–32/56 Nolu tebliğ ile 2018-32/48 Nolu tebliğin 13. Maddesinde yer alan tebliğin uygulama süresine ilişkin hüküm kaldırılarak tebliğ hükümlerinin her hangi bir süre sınırı olmaksızın uygulanacaktır.
04.09.2018 tarih 30525 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) (Tebliğ No: 2018-32/48) de 13’üncü maddesinin 2 numaralı fıkrasında 1 yıl uygulama süresi öngörülmüş, ancak 2019- 32/55 No.lu Tebliğ ile daha önce 1 yıl olarak belirlenen bu süre 18 ay olarak değiştirilerek 04.09.2019 tarihi itibariyle sona eren ihracat bedellerinin yurda getirilmesi uygulamasındaki süre 6 ay daha (04.03.2020 tarihine kadar) uzatılmıştı. Bu defa yayımlanan Tebliğin 10’uncu maddesi ile tebliğin uygulama süresini düzenleyen madde yürürlükten kaldırıldığından, yapılacak ikinci bir düzenlemeye kadar tebliğ hükümleri her hangi bir süre ile sınırlı olmaksızın uygulanacağından, ihracat bedellerinin yapılacak her ihracatı müteakip 180 gün içinde yurda getirilmesi gerekecektir.
- Her Bir Gümrük Beyannamesi İtibarıyla 30.000 USD’ye Kadar Olan İhracatlarda Bedelin Yurda Getirilme Zorunluluğu Kaldırılmıştır: Tebliğin 7.maddesiyle, 2018-32/48 no.lu tebliğin 10. maddesi değiştirilmiştir. Buna göre her bir gümrük beyannamesi itibarıyla 30.000 USD’ye kadarki tutarın yurda getirilme zorunluluğu kaldırılmıştır. Buna göre 30.000 USD’nin altındaki tüm beyannameler bankalarca terkin edilecektir. Ayrıca ihracat bedeli 30.000 USD’nin üzerinde olup, yurda getirilemeyen tutar 30.000 USD’nin altında kalmış ise yine bu beyannameler de terkin edilecektir. Bu madde kapsamında yapılacak terkin işlemlerinin, 90 günlük ihtarname süresi içerisinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince gerçekleştirilebileceği belirtilmektedir.
- 31.12.2019 İtibariyle Henüz Kapatılamamış (Açık) Olan Dosyalar İçin Mükellefler Lehine Olan Hususlar Kendilerine Uygulanabilecektir: Tebliğ 31.12.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ancak “Geçici Madde 1”’e göre 31.12.2019 itibariyle açık olan ihracat hesapları için, bu tebliğin ihracatçı lehine olan hükümleri uy- gulanacaktır hükmüne göre, bu tebliğ ile getirilen ve mükellef lehine olan her düzenleme mükellefler tarafından ileri sürülerek kullanılabilecektir.
İHRACAT BEDELİNİN SÜRESİ İÇERİSİNDE YURDA GETİRİLMEDİĞİ TAKTİRDE UYGULANACAK YAPTIRIMLAR;
İhraç edilen malların bedelinin süresinde yurda getirilerek bankalara satılmasından ve ihracat hesabının süresinde kapatılmasından ihracatçılar sorumludur. Ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi içinde gelen ihracat ile ilgili hesaplar aracı bankalarca kapatılır. Süresi içinde kapatılmayan ihracat hesapları aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilir.
İlgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, ihbarı müteakip 10 iş günü içinde ilgililere hesapların kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname gönderilir. Bu süre içinde hesapların kapatılması veya mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmesi gereklidir.Mücbir sebeplerin varlığı halinde, mücbir sebebin devamı müddetince altışar aylık dönemler itibarıyla ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce ek süre verilir. Mücbir sebep halleri dışında kalan haklı durumların varlığı halinde, hesapların kapatılmasına ilişkin altı aya kadar olan ek süre talepleri, firmaların haklı durumu belirten yazılı beyanına istinaden üçer aylık devreler halinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, altı aylık süreden sonraki ek süre talepleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.
Tebliğ’de özel bir müeyyide hükmü yer almamaktadır. Diğer taraftan, 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu işlere aracılık edenlerden bu işlemlerinden doğan alacaklarını tayin edilen süreler içinde yurda getirmeyenler, yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin % 5’i kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar.
İdarî para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere, anılan Kanun’un birinci fıkra hükmüne göre (yeniden değerleme ile yaklaşık 6300 TL’den 55000 TL’ye kadar idarî para cezası) idarî para cezası verilir. Ancak, verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın %2,5’undan fazla olamaz. Diğer taraftan, ithalat, ihracat ve diğer kambiyo işlemlerinde döviz veya Türk Parası kaçırmak kastıyla muvazaalı işlemlerde bulunanlar, yurda getirmekle yükümlü oldukları veya kaçırdıkları kıymetlerin rayiç bedeli kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. Bu fiilin teşebbüs aşamasında kalması halinde verilecek ceza yarı oranında indirilir.
Av. Elvan KAKICI ŞİMŞEK
Staj. Av. Rezzan AYAN
Staj. Av. Çağrı Can ERCAN